Beslenme ve Yeme Bozuklukları
Beslenme, insan hayatının temel bir ihtiyacıdır ve kültürel, psikolojik ve fizyolojik faktörlerle etkilenir. Beslenme alışkanlıkları, bir toplumun kültürü, tarih ve coğrafyası gibi birçok etmenden etkilenir. Aynı zamanda bireysel düzeyde anne-baba tutumları ve çocuklar üzerindeki etkileri de büyük önem taşır.
- Ebeveyn tutumları, çocuğa yeme konusunda ısrar etme bu patolojileri geliştirebilir. Ailenin katı yeme tutumu varsa kişi duygusal ihtiyaçlarını yeme yoluyla gidermeye çalışabilir. Ailelerin dengesiz, istismarcı ve katı nitelikleri de bu sebeple önemlidir.
- Olumsuz benlik saygısı, serotonin düşüklüğü gibi depresyon sebepleri yeme bozuklukları için de geçerlidir. Yeme bozukluklarının nedenlerine bakıldığında bilişsel olarak depresyonun nedenleriyle benzer özellik taşıdığı görülür.
- AnoreksiyaNevrozaya sahip kişilerde daha mükemmeliyetçi, değişime kapalı tutumlar, BulimiaNevrozaya sahip kişilerde dengesiz, dürtüsel kişilik özellikleri görülür.
- Kültürde can sıkıntısı, üzgünlük durumunda kişilerin çok fazla yediği ya da yemesi gerektiği olgusu vardır. Örneğin çocuklar henüz kendi ihtiyaçlarını anlatamayacak kadar küçükken çocuk her ağladığı durumda ihtiyaçlarının ne olduğu tam anlaşılmadan emzirilirler. Kültür, kişileri hızla kilo almaya ve hareketsizliğe meyilli kılmaktadır. Hareketsizliğin, psikiyatrik hastalıkları çok büyük oranda tetiklediği bulunmuştur. Yüzyılın başı itibariyle günde ortalama 15.000 olan adım sayısı günümüzde 1.500’e düşmüştür. Yaşamın içinde hareket edebilme kabiliyeti, patolojiler için önemlidir. Düzenli spor yapmak zor olsa da yaşama hareketliliği entegre edip hareket etmek için bahaneler (asansör yerine merdiven kullanmak, yürümek) üretmek gereklidir.
- Yeme bozukluklarının tamamı kadınlarda 10 kat daha fazladır ve Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu, Bulimia ve Anoreksiya ergenlikle birlikte başlar.
Yeme bozuklukları temelde 6 başlığa ayrılarak incelenir.
1.Pika: Pika, yemek olmayan maddelerin en az 1 ay süreyle tüketilmesi olarak tanımlanan bir davranış bozukluğudur. Bu davranış, çocuklar ve yetişkinler arasında görülebilir ve çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Çocuklarda besin değeri olmayan maddeleri yeme durumunda çocuğun gelişimsel düzeyi ile uyumlu olmaması ve çocuğun özel eğitime ilişkin bir probleminin olmaması gereklidir.
İçgüdüsel olarak bedenin eksik olduğu besini araması durumu sıklıklar görülür. Örneğin; demir eksikliği durumunda çocukların toprak yediği gözlemlenir. Bu durum hayatta kalma içgüdüsünün uzantısıdır. Kişi, bunu eksiklik sebebiyle yapıyorsa durum pika değildir
2.Geri Çıkartma(Geviş Getirme Bozukluğu): En az 1 ay süresince çocuğun yediği yiyeceği geri çıkartması, tekrar ağzına atıp, çiğneyip yutması ya da tükürmesi durumudur. Başka bir hastalıkla ilişkili olmamalıdır.
3.Kısıtlı Yiyecek Alımı: Kişilerin uygun beslenme ve enerji ihtiyacını bilinçli şekilde karşılamaması, yemek yemenin tiksindirici sonuçları veya başka sebeplerle yemek yemeden kaçınması durumudur. Kişinin beden algısında sorun yoktur bu yönüyle anoreksiyadanfarklıdır. Bu durumun sebebi kişinin travmatik deneyimiolabilir.
Örneğin, kişi geçmişte belirli bir yiyecek tüketiminden sonra ciddi bir gıda zehirlenmesi geçirmiş olabilir. Bu deneyim sonucu, yemek yemeyle kusma ve kötü sağlık sonuçlarını ilişkilendirmiş olabilir.
4.Anoreksiya Nevroza:Anoreksiya nevroza, kişinin gelişimsel olarak ihtiyaç duyduğu enerji alımını bilinçli bir şekilde kısıtlamasıyla karakterizedir. Bu, genellikle kişinin yetersiz beslenme ve aşırı düşük kalori alımına yol açar.Anoreksiya tanısı alabilmek için kişinin vücut ağırlığının persentil altında olması gerekmektedir. Birçok tıbbi ölçümle ifade edilebilen bu durum, kişinin kilosunun sağlıklı bir aralığın altında olduğu anlamına gelir. Örneğin, kilosunun %85'inin altında olması gerekmektedir. Kişiler, genellikle beden algılarıyla ilgili ciddi bir çarpıklık yaşarlar. Kişi, kendi vücutlarını genellikle çok şişman olarak algılar, hatta neredeyse sanrısal bir düzeyde bu algıya inanabilirler. Bu nedenle, kilo almaktan korkarlar ve bu korku, enerji kısıtlamasını sürdürmelerine neden olur.
Örneğin; kadın 40 kilo, kendi kilosuna en yakın kiloyu temsil eden resim hangisi diye sorulduğunda, 60 kiloluk bedeni seçiyor.
Anoreksiya Nevroza, kişide sağlıkla ilgili problemlere, halsizlik, kansızlık, regl düzensizliği(beslenmeye bağlı progesteron yükselir, östrojen düşer), vücudun genital bölge, göğüs arası gibi bölgelerinde kıllanma, saçlarda güçsüzlük, tırnaklarda kırılma, uzun vadede kalp yetmezliğine sebep olabilir. Genelde depresyonun eşlik ettiği görülür.
5.Bulimia Nevroza: Bulimia, Latincede öküz gibi acıkmak anlamındadır.Bulimia hastaları belirli bir zaman diliminde büyük miktarlarda yiyecek tüketme nöbetleri yaşarlar. Bu nöbetler sırasında, kişi kendini kontrol edemez ve hızlı bir şekilde yemek yer.
Tıkınırcasına yeme nöbetlerinin ardından, bulimia hastaları genellikle kendilerini kustururlar. Bu, kilo artışından kaçınma amacı taşır. Kusma, kişinin tükettiği yiyecekleri vücuttan atma girişimidir. Kişi duygusal sorunlarla baş etmek veya stresi hafifletmek amacıyla da bu davranışları sergileyebilir.Bulimia, genetik yatkınlıkla ilişkilendirilmiştir ve ailede yeme bozuklukları öyküsü olan kişilerde daha sık görülme eğilimindedir. Ayrıca, toplumun zayıf vücut ideali ve sıfır beden baskısı gibi kültürel faktörler de bu bozukluğun gelişimini etkileyebilir.
Bulimianevroza'nınprognozuanoreksiyanevroza'ya göre daha iyidir, çünkü beden algısında çarpıklık yoktur. Kişinin iyileşme şansı daha yüksektir ve tedaviye daha iyi yanıt verir. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi bu hastalar için önemlidir.
6.Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu:Bu hastalık durumunda kişi kendini kusturmaz ve beden algısında da bir problem yoktur. Ancak kişide yineleyici yeme nöbetleri, nöbet esnasında beden denetiminin kalmadığı hissi ve kişinin doyduğunu hissetmemesi durumları ile karakterizedir. Kişi yiyor olmaktan suçluluk duyar ve sosyal ortamdan uzak yerlerde, tek başına, gizli gizli tıkınırcasına yemeyi sürdürür.
.
.
.
Yeme bozukluğu tedavisinde tıbbi tedavi şarttır. Vücutta ciddi vitamin eksiklikleri vardır. Bunun yanında bireyin Psikiyatrik tedavi ve terapi görmesi gerekir.