Kişilik Bozuklukları Serisi Bölüm 8:
Çekingen Kişilik Bozukluğu
Çekingen kişilik bozukluğuna sahip bireyler sosyal etkileşimlerden kaçınma, düşük özsaygı ve yoğun bir şekilde çekingenlik gibi belirgin özelliklere sahiptirler. Bu kişiler eleştiri, reddedilme ve onaylanmamaktan o kadar çok korkarlar ki negatif geri bildirimlerden kendilerini korumak için işe girmekten ya da ilişki kurmaktan kaçınırlar. Sıklıkla sosyal anksiyete bozukluğuyla birlikte seyreder. Sınırda kişilik bozukluğu, şizotipal kişilik bozukluğu ve alkol kullanımı ile eş tanı alır.
Çekingen kişilik bozukluğu olan bireylerin yaklaşık %80’inde eş tanı olarak majör depresyon mevcuttur.
Tanı kriterleri, genellikle erken çocukluk döneminden itibaren gözlemlenen ve aşağıdaki dört ya da daha fazla belirtiyle kendini gösteren kalıcı bir sosyal ketlenme, sosyal izalasyon yapısı, yetersizlik duygusu ve eleştiriye karşı aşırı hassasiyeti içerir.
Bu kişilerde görülebilecek davranışlar şu şekildedir:
- Önemli oranda kişiler arası etkileşimi kapsayan mesleki faaliyetlerden eleştiri ya da onaylanmama korkusu ile kaçma
- Sevileceğinden emin olmadığı sürece insanlarla ilişkiye girme konusunda isteksizlik
- Utanacağı ya da dalga geçileceği korkusuyla samimi ilişkilerde kendini kısıtlama
- Eleştirilmeye ya da reddedilmeye kafayı takma, yoğun yetersizlik duygusu hissetme
- Kendilerini dış dünyadan korumak için aşırı temkinli davranarak yeni kişiler arası durumları sınırlama
- Kendini sosyal olarak yetersiz ya da aşağı konumda görme ve sosyal izolasyona meyilli olma
- Kendine güvenmeme, utançlarını kanıtlayabileceği için yeni aktiviteleri denemeye karşı isteksiz olma.
Bu kişilik bozukluğu, genellikle erken yetişkinlik döneminde belirgin hale gelir ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Tedavi seçenekleri arasında psikoterapi seçeneği öne çıkar. Terapi, bu bozukluğun semptomlarını yönetmeye, kişinin sosyal becerilerini geliştirmeye ve kişinin kendine güvenini artırmaya yardımcı olabilir.Çekingen kişilik bozukluğu tanısı, bir psikiyatrist veya psikoterapist tarafından konulur ve tedavi planı bireye özgü olarak belirlenir. Tedavi genellikle düzenli terapi seansları içerir ve iyileşme süreci zaman alabilir. İlaç tedavisi, semptomların yönetimine yardımcı olabilir, ancak tek başına bir tedavi olarak kullanılmaz ve genellikle terapiyle birlikte kullanılır.
Kişilik bozuklukları serimiz ‘’Bağımlı Kişilik Bozukluğu’’ ile devam edecektir. Takipte Kalın ..!